eroin sorgusu için yayınlar alaka düzeyine göre sıralanmış olarak gösteriliyor. Tarihe göre sırala Tüm yayınları göster
eroin sorgusu için yayınlar alaka düzeyine göre sıralanmış olarak gösteriliyor. Tarihe göre sırala Tüm yayınları göster

Methadone Nedir? Methadone 40 mg Hakkında bilgiler - Metadon şurup

Methadone Ülkemiz de ki ismiyle Metadon 40 mg


metadon nedir
Methadone şurup nedir?

            


Methadone (Metadon 40 mg) Nedir?

Eroin Uyuşturucu bağımlılarının, bağımlılık tedavisinde madde kullanımını bırakmaya kara verdikten sonra uyuşturucu kullanmayacağı günlerde yoksunluk problemlerini en aza indirgemesini sağlayan bir narkotik maddedir.




Methadone (Metadon) Hakkında Bilgiler


Methadone , (methadon), tıpta analjezik olarak ve narkotik bağımlılığı tedavisinde kullanılan bir sentetik opioiddir. 1937'de Almanya'da geliştirilmiştir
Methadone un fizyolojik tesiri her bakımdan morfinbenzer. 
En önemli farkı analgesik tesirinin morfinden fazla, toksik tesirinin, bağımlılık yapma etkisinin ve solunum sistemi üzerine etkisinin morfinden az olmasıdır. 
Bu nedenle methadone morfinmanların tedavisinde morfin yerine başlangıçta ilaç olarak verilmeye başlanmıştı. 
Günde 3 mg morfin yerine 1 mg methadone verilir. Günlük doz yavaş yavaş azaltılarak 3 hafta içinde ilaç tedavisi kesilir. 
Tartarik asit yardımıyla optikçe aktif izotoplarına ayrılmış sol şeklinin morfinden iki kat fazla, sağ şeklinin ise 1/10'u kadar tesirli olduğu görülmüştür. isomethadone un analgesik etkisi methadone dan azdır.

Symoron, Dolophine, Amidone, Methadose, Physeptone, Heptadon ve bir çok isme sahip olan bir sentetik opioiddir. 

Afyon türevi özelliklere sahip olan sentetik bir üründür. Metadon eroin bağımlılarının tedavisinde kullanılmaktadır. 
İlk olarak 1937 yılında Almanya da bağımlılığa karşı üretilmiştir
Afyon ve türevlerine benzer etkilere sahiptir. 
Küçük miktarlarda yüksek oranda etkilere sahipdir. 1947 de Eli Lilly and Company tarafından ABD de piyasaya sürülmüştür. 

Afyon ve türevleri bağımlılarında yoksunluk belirtilerinin krizleri azaltırken diğer afyon türevi olmayan metamfetamin veya alkol gibi bağımlılıklarda etkili olmamaktadır. 

Dünya üzerinden Methadone u sayılı ilaç firması tarafından üretimi ve dağıtımı yapılmaktadır.
Polamidone (Polamidon) ve Heptadon isimli ticari adlar altında laevorotary formu olan levomethadone olarak da satılmaktadır. ABD de methadose ismi altında piyasada bulunmaktadır.
Covidien (eski adıyla Mallinckrodt), methadone satışı ve dağıtımı yapan bir firmadır.



Bu maddenin mücadeleye bakan yönü ise tedavi sürecindeki bazı bağımlıların bu maddeyi suistimale yönelik satarak karşılığından afyon ve türevlerinin satın alma durumudur.

Yapmayınız, yazık etmeyin kendinize. İyiliğiniz, dünyanın iyiliği için kullanın!


Methadone 40 mg Resimleri :

Methadone 40 mg satın al
Methadone 40 mg satın al, methadone nedir?

metadon satın al
Methadone satın al




Alkol Eroinden Daha Tehlikeli, Eroin'i Bırakmak İçin Başka Maddelere Yönelmeyin


Alkol eroinden daha tehlikelidir

Alkol, şaşırtıcı şekilde Eroinden daha tehlikelidir. Bilim adamları 20 farklı uyuşturucu maddenin insanlar ve toplum üzerindeki etkilerini araştırdılar.Eroin, alkol, kokain ve buna benzer uyuşturucu maddelerin zararları arasında, eroinin bireyler için en zararlı olduğu düşünülüyorken, yapılan bir araştırma gösterdi ki alkolün tümünün içinde en kötü etkiye sahip olduğu ortaya çıktı.Araştırmada tütünün en az kokain kadar zararlı olduğu ortaya çıktı. Ecstasy ve marijuana’nın alkolden daha az zararlı olduğu belirlendi. Bu tür maddeler, 0 dan 100 kadar belirli bir ölçekle gösterilir. Eroinin oranı 55 iken Alkol 72 ile en yüksek orana sahip olduğu belirlendi.Araştırmacılar, uyuşturucu maddelerin, suç oranını nasıl etkilediğini, beyin ve vücut üzerindeki etkilerini içeren 16 faktörü incelediler. Kokain, daha fazla bağımlılık yaratan bir madde olmasına rağmen, alkol toplumdaki en zararlı uyuşturucu maddedir. Çünkü toplumda en yaygın kullanılan alkoldir.Sosyal bir içecek olarak alkol nüfusun büyük bir bölümü tarafından kullanılmaktadır. İnsanları mutlu eder aynı zamanda gevşetir. Beyne ulaştığı zaman dopamin adı verilen kimyasal bir madde üretir. Bu madde kişinin mutlu olmasına ve stresten uzaklaşmasına neden olur. Çok fazla alkol tüketimi, bedendeki neredeyse tüm hücreleri yıkıma götürebilmektedir.Dünya sağlık örgütü; intihara, trafik kazalarına, kalp ve karaciğer hastalıklarına neden olan alkolün, her yıl aşağı yukarı 3 milyon kişinin ölümüne yol açtığını açıkladı.Alkolün yasaklanması, kokain ve diğer uyuşturucu maddelerin yasaklanmasıyla aynı değildir. Alkol, Avrupa kültürün bir parçası olduğu düşünülür.Hükümetin, alkol tüketiminin tehlikelerine işaret etmesi ve nüfüsu bu konuda daha fazla eğitmesi gerekmektedir. Özellikle genç insanlar, yüksek bir risk grubundadır. Onlar enerji içecekleriyle alkolü birleştirerek içmeyi sevmektedirler. Bu da çok büyük bir tehlike oluşturmaktadır.

Methadone Nedir ? Metadon Hakkında Önemli Bilgilier

Methadone hakkında önemli bilgiler


methadone eroin tedavisinde kullanılan Türkiye'de nedenini anlamadığımız bir şekilde hala Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmamış ilaçtır. Metadon uyuşturucu tedavisinde gerçekten Suboxone dan çok daha iyi sonuçlar veren bir ilaçtır. Yalnız bu ilaç yanlış kullanımdan dolayı çok kötü sonuçlar doğurabilecek kadar tehlikeli bir ilaçtır..Methadon u tanıyalım


metadon nasıl kullanılır metadon şurup metadon bağımlılığı metadon nerden alınır metadon ne demek metadon narkotyk metadon uyuşturucu
Methadone 40mg

Diğer narkotik opiyatlar gibi methadone unda ağrı kesici özellikleri bulunduğu gibi ,yan etkileri kuvvetlidir,özellikle solunum yollarında sorunu olan kimseler kesinlikle kullanmamalıdır.. Ani solunum durması gibi ölümlerle yurt dışında karşılaşılmıştır.
Methadone u kesinlikle alkol ile birlikte almayınız,
alkol methadone etkilerini olumsuz yönde etkiler karaciğer ve nefes alıp vermenizde kötü sonuçlar doğurabilir
Eğer methadone aldıktan sonra yanlışlıkla veya isteyerek alkol tüketirseniz, kendinizi kötü hissetmeye başlarsanız şayet boş vermeyip direk doktorunuza başvurunuz.
Methadone zihnin çalışmasında refleksleriniz de aksamalara yol açabilecek etkilere sahipdir..sizi uyuşuk ve uykulu bir hale sokar..bu yüzden ilacı aldıgınızda kesinlikle araç kullanmayınız.


Methadone kullanmadan önce


Methadone ciddi yan etkileri olan ölümcül sonuçlar doğura bilecek potansiyele sahip bir narkotik ilaçtır. 
Kesinlikle narkotik maddeler ile birlikte almayınız. Uyuşturucu madde almış başka biri sizden isterse kesinlikle vermeyiniz. Kimsenin ulaşamayacağı yerde muhafaza ediniz.

Narkotik ilaçlara  (örneğin kodein, morfin, Oxycontin, Darvocet, Percocet, Vicodin, lortab, ve diğerleri dahil) karşı alerjik bir reaksiyon varsa methadone kullanmayın. Eğer bir astım krizi ya da paralitik ileus denilen bir bağırsak tıkanıklığı sorunu yaşıyorsanız methadone kullanmayınız.

Aşağıda ki durumlardan her hangi biri siz de bulunuyorsa methadone u kesinlikle kullanmayınız.
  • astım, KOAH, uyku apnesi veya diğer solunum bozuklukları;
  • karaciğer veya böbrek hastalığı;
  • tiroid;
  • omurga eğriliği;
  • kafa travması ya da beyin tümörü öyküsü;
  • epilepsi veya diğer nöbet bozukluğu;
  • düşük kan basıncı;
  • safra kesesi hastalığı;
  • Addison hastalığı veya diğer böbrek üstü bezi hastalıkları;
  • prostat büyümesi, idrar problemleri;
  • psikiyatrik ilaçlar kullanıyorsanız

FDA gebelik kategorisi C. methadone doğmamış bebeğe zarar verdiği bilinmemektedir. Anne gebelik sırasında ilaç alırsa methadone yeni doğan bebekte yoksunluk belirtilerine neden olabilir. Hamileyseniz veya bu ilaç kullanırken hamile kalmayı planlıyorsanız doktorunuza bildiriniz. Metadone anne sütüne geçebilir ve emzirilen bebeğe zarar verebilir


Methadone 40mg, Metadon, Methadon, Metadon 40mg Methadon 40mg, Methadone satın al, Methadone nedir?, methadone ilacı hakkında bilgiler, eroin bağımlılığı, uyuşturuc madde bağımlılığı, opiyat bağımlılığı

Suboxone 8 Mg/2 Mg 28 Adet Dilalti Tablet Prospektüsü

Suboxone 8 Mg/2 Mg 28 Dilalti Tablet


Suboxone'un Formülü:

Etkin Maddeler: Buprenorfin, nalokson
Yardımcı Maddeler: Laktoz monohidrat, mannitol, mısır nişastası, povidone K 30, anhidr
sitrik asit, sodyum sitrat, magnezyum stearat, asesülfam potasyum, doğal limon ve misket limonu aromaları

Endikasyonları:

SUBOXONE 8 mg/2 mg opioid (narkotik) tipi madde bağımlılığında kullanılan bir ilaçtır.
SUBOXONE 8 mg/2 mg, opiat türü (narkotik) madde tutkunluğu olan hastalar için, tıbbi,
sosyal ve psikolojik bir tedavi programının bir bölümünü oluşturmaktadır.

Kontrendikasyonları:

Uyarılar/Önlemler:

İlaç, madde bağımlılığı tedavisinde uzman olan doktorlar tarafından reçete edilir ve tedavisinin izlemesi gerekir.

SUBOXONE 8 mg/2 mg dilaltı tablet tedavisi, erişkinler ve 15 yaşından büyük ergenlerde kullanılmak içindir.

Dilaltı tabletler, beyaz, altıgen şeklinde bikonveks tabletler halindedir; bir yüzlerinde kılıç logosu bulunur, diğer yüzlerinde ise “N8” yazılıdır. 7 ve 28 tablet içeren kutular şeklinde ambalajlanmıştır.

Aşağıdaki durumlarda KULLANMAYINIZ
-Buprenorfin, nalokson ya da SUBOXONE 8 mg/2 mg’daki diğer bileşenlerden herhangi
birine karşı alerjik (aşırı duyarlı) iseniz,
- Ciddi solunum yetmezliğiniz varsa,
- Karaciğerinizde ciddi sorunlar varsa,
-Alkol zehirlenmesi veya alkol bağımlısı olup alkolü bıraktığınızda gelişen sıkıntı hissi, terleme, hallüsinasyonlar, hafıza bozukluğu, kuruntular, el parmakları, dil ve göz kaslarında titreme (delirium tremens) varsa.

Aşağıdaki durumlarda DİKKATLE KULLANINIZ
Kötüye kullanım/suistimal: 
Bazı insanlar, buprenorfini kötüye kullandıkları ya da alkol, benzodiazepinler (trankilizanlar), veya diğer opioidler gibi diğer Santral Sinir Sistemini baskılayan ilaçlar ile birlikte aldıkları için, solunum yetmezliği (soluk alıp verememe) nedeniyle hayatlarını kaybetmişlerdir. Özellikle damar yolundan ve yüksek dozda bir kötüye kullanım çerçevesinde, hızlı seyreden karaciğer harabiyeti (karaciğer sorunları) olguları bildirilmiştir. Karaciğer harabiyeti, viral infeksiyonlar (kronik hepatit C), alkol kötüye kullanımı, iştahsızlık gibi özel durumlara bağlı olarak ortaya çıkabildiği gibi, ilaçlarla da ilişkili olabilmektedir (örneğin: antiretroviral nükleozid analogları, asetilsalisilik asit (aspirin), amiodaron, isoniazid, valproat). Eğer şiddetli bitkinlik, kaşınma gibi belirtiler varsa, ya da eğer deri veya gözleriniz sararıyorsa, derhal doktorunuzu bilgilendiriniz, böylelikle size uygun bir tedavi uygulanabilecektir.
Bu ilacı, eğer bir narkotik madde (örn. morfin, eroin) kullandıktan sonra altı saatten daha kısa veya metadon ( şiddetli veya kronik bir ağrıya etki eden bir ağrı kesici aynı zamanda narkotik içerikli madde bağımlılarının tedavisinde kullanılan ilaç) kullandıktan sonra 24 saatten daha kısa bir süre içinde alırsanız, yoksunluk semptomlarına neden olabilir.
Bu ilaç uykululuk haline yol açabilir ve bu durum alkol ya da kaygı önleyici (anksiyalitik ) ilaçlarıyla artabilir.

Aşağıdaki durumlarda doktorunuzu bilgilendiriniz:
- Yakınlarda geçirilmiş kafa travması ya da beyin hastalığı,
- Kan basıncında azalma,
- Erkeklerde idrar yoluna ilişkin bozukluklar (özellikle prostat büyümesine bağlı olarak).
Bu ilaç, bazı hastalıklarda oluşan ağrıları maskeleyebilir. Bu tip durumlarda bu ilacı almakta olduğunuzu doktorunuza söylemeyi unutmayınız.
Bu ilaç kan basıncınızın aniden düşmesine neden olabilir, eğer otururken veya yatarken hızla ayağa kalkarsanız, başınızın dönmesine yol açabilir.
Bu ilaç bağımlılığa sebep olabilir.
Atletler bu ilacın, içindeki etkin maddelere bağlı olarak, “anti-doping” testlere karşı pozitif bir reaksiyona yol açabileceğinin farkında olmalıdır.

Aşağıdaki durumlar söz konusu ise doktorunuza bildiriniz:
- Astım ya da diğer solunum sorunları,
- Böbrek hastalığı,
- Karaciğer hastalığı.
“Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen
doktorunuza danışınız”

Yiyecek ve içecek ile kullanılması:
Alkollü içecekler ile birlikte kullanmayınız. Çünkü alkol
SUBOXONE 8 mg/2 mg’dan kaynaklanan uyuşukluğu muhtemelen artıracaktır.

Hamilelik
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Hamilelik sırasında SUBOXONE 8 mg/2 mg kullanmamalısınız. Eğer hamile iseniz veya hamile kalmayı planlıyorsanız doktorunuza söyleyiniz. Doktorunuz, tedavinizin alternatif bir ilaç ile devam ettirilip ettirilmemesine karar verecektir.
Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu fark ederseniz hemen doktorunuza danışınız.

Emzirme
İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.
Bu ürün sütünüze geçeceği ve emzirdiğiniz bebeği olumsuz olarak etkileyebileceği için,
SUBOXONE 8 mg/2 mg alırken emzirmeyi durdurmalısınız. Bu konuda doktorunuz ile konuşunuz.

Araç ve makine kullanımı
SUBOXONE 8 mg/2 mg, trafikte güvenli bir şekilde araç sürme, makine kullanma, ya da
diğer tehlikeli aktiviteleri yerine getirme yetilerini az ya da orta derecede etkilemektedir.
SUBOXONE 8 mg/2 mg, özellikle alkol ya da santral sinir sistemi depresanlarıyla birlikte alındığında uyuşukluk, baş dönmesi, ya da düşünme bozukluklarına yol açabilir. Bu nedenle, yukarıda sözü edilen aktiviteler yürütülürken 
kullanılmamalıdır.

Yan etkiler/Advers etkiler:


Tüm ilaçlar gibi, SUBOXONE 8 mg/2 mg’ın içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan
kişilerde yan etkiler olabilir.
Yan etkiler asagıdaki kategorilerde gösterildigi şekilde sıralanmıstır:
Çok yaygın : 10 hastanın en az 1 inde görülebilir.
Yaygın : 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazla görülebilir.
Yaygın olmayan : 100 hastanın birinden az, fakat 1000 hastanın birinden fazla görülebilir.
Seyrek : 1.000 hastanın birinden az görülebilir.
Çok seyrek : 10.000 hastanın birinden az görülebilir.
Çok yaygın;
- Uykusuzluk
- Kabızlık
- Mide bulantısı
- Terleme
- Baş ağrısı
- Yoksunluk sendromu
Yaygın;
- Kilo kaybı
- Şişme (el ve ayaklarda)
- Yorgunluk
- Uyuşukluk
- Endişe
- Sinirlilik
- Karıncalanma
- Depresyon
- Cinsel istek azalması
- Kas spazmları
- Anormal düşünceler
- Gözyaşı bozuklukları
- Bulanık görme
- Yüz ve boyunda kızarıklık
- Kan basıncında artış
- Migren tiği ağrılar
- Burun akıntısı
- Boğaz ağrısı ve yutma esnasında ağrı
- Öksürük artışı
- Midede huzursuzluk
- İshal
- Anormal karaciğer fonksiyonları
- İştah kaybı
- Mide ve barsaklarda gaz
- Kusma
- Döküntü
- Kaşıntı
- Kurdeşen
- Ağrı
- Eklem ağrısı
- Kas ağrısı
- Bacaklarda kramplar
- İktidarsızlık
- İdrar anormallikleri
- Karın ağrısı
- Sırt ağrısı
- Halsizlik
- İnfeksiyon
- Titremeler
- Gögüs ağrısı
- Ateş
- Grip sendromu
- Genel rahatsızlık hissi
- Kaza sonucu yaralanmalar
- Baygınlık hali ve baş dönmesi
- Oturur veya yatar durumdan ayağa kalkınca kan basıncında düşme
Yaygın olmayan;
- Lenf bezlerinde şişlik
- Heyecan (Ajitasyon)
- Titreme
- Anormal rüyalar
- Aşırı kas aktivitesi
- Kendi kişiliğine yabancılaşma (Depersonalizasyon)
- İlaç bağımlılığı
- Hafıza bozukluğu
- İlgi kaybı
- Kendini aşırı iyi hissetme
- Havale geçirme
- Konuşma bozukluğu
- Göz bebeklerinde küçülme
- İdrar yapmada sorunlar
- Gözde iltihab (Konjonktivit)
- Hızlı veya yavaş kalp atışları
- Düşük kan basıncı
- Çarpıntı
- Kalp krizi
- Nefes darlığı
- Astım
- Esneme
- Ağızda ağrı ve yaralar
- Dilde renk değişikliği
- Akne
- Deride nodüller
- Saç dökülmesi
- Deride kuruluk ve pullanma
- Eklemlerde iltihaplanma
- İdrar yolu enfeksiyonu
- İdrarda kan
- Anormal cinsel boşalma
- Ay hal kanamaları ya da vajinal sorunlar
- Böbrek taşı
- Sıcak ve soğuğa karşı hassasiyet
- Alerjik reaksiyon
- Düşmanlık hissi
Seyrek;
- Solunum depresyonu (şiddetli solunum güçlüğü) – Bkz “SUBOXONE 8 mg/2 mg’ı
aşağıdaki durumlarda dikkatle kullanınız”
- Karaciğer problemleri; sarılık ile birlikte veya sarılık olmaksızın – Bkz “SUBOXONE
8 mg/2 mg’ı aşağıdaki durumlarda dikkatle kullanınız”
- Halüsinasyonlar

İlaç etkileşimleri:


Birlikte başka ilaçların kullanılması SUBOXONE 8 mg/2 mg’ın istenmeyen etkilerini
artırabilir. Bu ilaçların kullanımı dikkatli bir şekilde izlenmelidir:
• Ruhsal bunalım ve gerilimi önlemek için kullanılan ilaç (Trankilizanlar)
• Kaygı önleyici ilaçlar (anksiyalitik)
• Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar (antidepresanlar)
• Sakinleştirici ilaçlar (benzodiazepinler)
• Yüksek kan basıncı tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar.
Eğer doktorunuz sakinleştirici ilaç (benzodiazepinler) reçete ederse, reçete edilen dozdan fazlasını almamalısınız.

Bu ilacın benzodiazepinler (anksiyete ya da uyku bozukluklarının tedavisinde kullanılan
ilaçlar) ile birlikte alınması, solunum yetmezliğine bağlı olarak ölüme yol açabilir.
Aşağıdaki ilaçlar SUBOXONE 8 mg/2 mg’ın kan konsantrasyonlarını artırabilir. Dolayısıyla bu ilaçların SUBOXONE 8 mg/2 mg ile birlikte eş-zamanlı kullanımı yakından izlenmelidir ve bazı durumlarda doktorunuz tarafından doz azaltımı yapılması gerekebilir:
• HIV enfeksiyonlu hastaların tedavisinde kullanılan ilaçlar (Anti-retroviral ajanlar;
ritonavir, nelfinavir, indinavir)
• Dermatolojik, sistemik ve sindirim sistemi mantar enfeksiyonlarının tedavisinde
kullanılan ilaçlar (Ketokonazol)
• Mantar enfeksiyonları tedavisinde kullanılan ilaçlar (İtrakonazol)
Eğer reçeteli veya reçetesiz herhangi bir ilacı şu anda kullanıyorsanız veya son zamanlarda kullandınız ise lütfen doktorunuza veya eczacınıza bunlar hakkında bilgi veriniz.

Kullanım şekli ve dozu:


Uygun kullanım ve doz/uygulama sıklığı için talimatlar:
Dilaltı yol, bu ilaç için etkili olan tek uygulama yoludur.

Tabletleri yutmayınız.

Uygulama yolu ve metodu:
Tableti eriyinceye kadar dilinizin altında tutunuz. Tabletin erimesi 5-10 dakika sürebilir.
İlacınızı günde bir kez alınız.
“Doktorunuz hastalığınıza bağlı olarak ilacınızın dozunu belirleyecek ve size uygulayacaktır.”
Tedaviniz sırasında verdiğiniz yanıta bağlı olarak, doktorunuz dozu ayarlayabilir.

SUBOXONE 8 mg/2 mg kullanımından en yüksek yararı görebilmek için doktorunuza, alkol,
alkol içeren ilaçlar, sokaktan alınan maddeler, ve doktorunuz tarafından reçete edilmemiş herhangi bir reçeteli ilaç dahil, aldığınız bütün ilaçları söylemelisiniz.

Tedavi süresi
Tedavinin uzunluğu, doktorunuz tarafından sizin için kişisel olarak belirlenecektir.
Belirli bir süre başarılı bir tedaviden sonra, doktorunuz almakta olduğunuz dozu basamaklı olarak, daha düşük bir tedaviye devam dozuna azaltabilir. SUBOXONE 8 mg/2 mg dozu durumunuza bağlı olarak, dikkatli bir tıbbi gözetim altında azaltılmaya devam edilebilir ve sonuç olarak tamamen sonlandırılabilir.
Sizi tedavi eden doktorunuzun onayı olmaksızın, tedavinizi herhangi bir şekilde
değiştirmeyiniz veya durdurmayınız.


Bu tedavinin etkinliği şunlara bağlıdır:
- Alınan doz ve,
- Birlikte yürütülen tıbbi, psikolojik ve sosyal tedavi kombinasyonu.

Değişik yaş grupları:
Çocuklarda kullanımı:
SUBOXONE 8 mg/2 mg sadece yetişkinlerde ( 15 yaşın üzerinde) kullanılmaktadır. 15 yaşın
altındaki hastalarda kullanılmamalıdır.

Yaşlılarda kullanımı:
Yaşlı hastalar için kullanılmamalıdır.

Özel kullanım durumları:
Böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği:
Hafif ve orta dereceli böbrek yetmezliği olan hastalarda SUBOXONE 8 mg/2 mg dozunun
değiştirilmesi gerekli değildir. Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalara doz ayarlaması gerekmektedir.
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda, hafif ile orta derecede karaciğer bozukluğu olan
hastalarda, mevcut en düşük başlangıç dozu (2mg) ve titiz bir doz ayarlaması önerilmektedir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda ise kullanılmamalıdır.

Eğer SUBOXONE 8 mg/2 mg’ın etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz ya da eczacınız ile konuşunuz.

Kullanmanız gerekenden daha fazla SUBOXONE 8 mg/2 mg kullandıysanız:
İlacın doz aşımı durumunda, tedavi için derhal bir acil servise ya da hastaneye gitmeli veya götürülmelisiniz.
SUBOXONE 8 mg/2 mg’dan kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.

SUBOXONE 8 mg/2 mg’ı kullanmayı unutursanız:
Doktorunuzla temasa geçiniz.
Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.

SUBOXONE 8 mg/2 mg ile tedavi sonlandırıldığındaki oluşabilecek etkiler
Tedavinin ani bir şekilde bırakılması, çekilme semptomlarına yol açabilir.
Eğer bu ilacın kullanımına ilişkin başka sorularınız olursa, doktorunuz ya da eczacınıza sorunuz.

Suboxone Bağımlılığı | Suboxone İlacı Nasıl Bırakılır?


Suboxone Bağımlılığı

 Suboxone İlacı Nasıl Bırakılır? 


İyi günler arkadaşlar, ben doktor değilim fakat bunları yaşamış tecrübeli biri olarak  günümüzün altın çağı olan internetten size yardım etmek istiyorum. Öncellikle ben nasıl bıraktığımı anlatacağım inşallah sizinde işinize yarar.

Eroin'i bırakmak için subokson (suboxone) bizim için altın bir ilaçdır. Bağımlıyken nasıl suboxone olmadan bırakamıyoruz şimdide suboxone u bırakamıyoruz, suboxone olmaz ise ben ne yaparım, suboxonesuz hasta kalırım, suboxonesuz uyuyamam diye düşüncelere girmeyin. 2 Yıl suboxone kullanımından sonra ilacı bıraktım.

Öncelikle size destek veren bir Aileniz olması lazım, yada destek veren bir çevre eş dost akraba gibi.
Bırakmadan önce kesin ama kesin beyinde bitirmelisiniz, ben bunu bırakacağım! diye beyniniz inlemeli tüm organlarınız bu sesi duymalı, bırakmanız çevrenize yankılanmalı..

Ömür boyu suboxonela yaşayacağız diye bir olay yok, o yokken nasıl yaşıyordunuz ? Nasıl hayatınız işiyordu.. O halinize geri dönün bu şeyden önce nasıldınız şimdide öyle olun !


Suboxone


Değişim zamanı geldi.. Ben artık eski ben olacağım diyin, bende elimden gelen yardımı edeyim size ! Lafta değil icraata gelelim şimdi..


 Bol bol yararlı,vitaminli yiyecekler tüketin çünkü kaybettiğimiz tüm vitaminleri, yararlı proteinleri geri kazanmamız lazım, vücudun direncini arttırmak gerek.,
Litrelerce günde su tüketin, bu sadece su ile kısıtlı değil, süt için, severseniz bol bol turşu suyu için, prebiyotik açısından.
Bunları yapacak durumunuz yoksa, sadece bol bol su için.

 Lavaboya artık kaydırmak yada kaynatmak için değilde hep içimizde ki ilaçlardan kalan artıkları çıkarmaya gidin.

Güçsüz olsanız bile erinseniz bile spor yapmaya çalışın sadece ısınma hareketleri bile olabilir, bu vücudunuzu hissetmenize ve size moral kaynağı olacaktır.

Ailenizden bireylerle yada yakın güvendiğiniz madde kullanmayan bir arkadaşınızla dolaşın gezin yorulun biraz. Boş boş gün geçirmekle, herhangi bir aktivite yapmadan yatarak ilacı bırakamazsınız. Beyniniz sizi kandırarak tekrar madde yada ilacı kullanmanız için kandırır, evet beyin kandırır.

Yatmadan önce ufak bir spor yapın, vücut yorgun olursa uykuya kolaylıkla dalabilirsiniz.
Eğer ki..
Uyumakta zorlanıyorsanız, bacağınız durmuyor sağa sola dönüyorsanız..
Eliniz de bulunan doktorun size yazdığı herhangi bir uyku ilacını kullanabilirsiniz. Zestat,Remeron vs gibi.

Sıkın dişinizi sabır edin, inançlı biriyseniz tanrıya dua edin!
Odak noktanızı bunu bırakmaya çevirin, İlaçsız 4 - 5 gün geçirdikten sonra..
Normal bir bünye artık ilacın vücuttaki yoksunluğunu atmış demektir.
Bazı bünyelerde bu daha uzun sürebilir, olsun o kadar emek vererek dayandınız, bir kaç gün daha dayanırsınız.. Çünkü sonunda siz mutlu olacaksınız! Aileniz ve çevreniz mutlu olacak!

 Artık her şey eskisi gibi tertemiz ve güzel. Hayattan zevk almaya başlayacaksınız, her şeyin en ufak tanenin bile sizin için önemli olduğunu anlayacaksınız.. Sonra bana teşekkür edeceksiniz bırakacaksınız bunu..


Yazdıklarımı iyi okuyun amacım size yardıım etmek, lütfen bırakın artık bu işleri.
Bırakıp tekrar kaymayın.. Ha oldu da kaydınız, kendinize tekrar güvenip, iradenizi yüksek tutup en kısa yoldan geri dönün.

Attığımız adımlar ufak ama sağlam olsun, bir den bırakacağız diye bir şey yok, sadece kendinize ve ailenize güvenin..


Esen kalın..

Suboxone Tedavisi adlı yazımızı okumak için tıklayınız

Metamfetamin En Zararlı Olarak Bilinen Uyuşturucu (Kristal Met)

Metamfetamin

Met

Kristal

Ateş ve Buz


Crystal Meth
Kristal Met


Metamfetamin dünya üzerinde en hızla yayılan, çok zararlı ve tehlikeli bir uyuşturucudur. Bu uyuşturucu maddenin kullanılan takma isimlerinden bazıları kristal, tina, crack, taş, ateş ve buz, buz. en çok kullanılan ismi met. metamfetamin in kısaltılmış hali.





Metamfetamin insanı bu hale getiriyor
Metamfetamin insanı bu hale getiriyor


İlk kez kullanıldığında insana kendisini aşırı güçlü ve iyi hissettiriyor. kısacası mükemmel insan kavramını yaşıyorsunuz. Sonrası ise parçalanan ve ölümle biten hayatlar. Metamfetamin anfetaminin daha üstünde ve daha güçlü ayrıca kokain den 3 kat daha sert çarpar. Bu madde burundan çekme, yakarak, yutarak yada damardan alınabiliyor. Fiziksel olarak insan bedenini resmen çürütüyor en başta dişlerden başlayarak insanı insanlıktan çıkaran ve gerçekten inanılmaz perişan hale fiziksel değişimler meydana getiriyor.

Metamfetamin Nedir
Metamfetamin


Ayrıca bu maddeye bağımlı olması çok yüksek bırakması neredeyse imkansız bu tehlikeli madde hızla dünya üzerinde yayılırken çevremizde arkadaşlarımızı, çocuklarımızı uyarmamız ayrıca takip etmeliyiz. Bir kere denendin mi geri dönüşü olmayan yollara götürüyor. Bu madde geçmiş yıllarda işçilere verilerek çalışma performanslarını yükseltmek için kullandırılmış. Bu madde ilk defa japonya da kimyacı akira ogata tarafından 1919 yılında sentez edilip bulunmuştur. İkinci dünya savaşın da bir çok ülke bu maddeyi askerlere vermiştir.



etkileri :uyanıklık, motivasyon ve kısa dönem beyin aktivitesini artıran madde yüksek dozlarda öforiye neden olmaktadır. madde alındığında tansiyon ve vücut ısısı yükselir, pupillalar genişler. ishal, bulantı, kusma görülebilir.beyin kimyasını bozup depresyona yol açtığı bilinmekterdir. bağımlılarında kalıcı anhedoni oluşmaktadır. eroin’den daha kuvetli bağımlılık yaptığı ileri sürülmüştür.devamlı kullanıcılarında meth ağzi denen diş çürükleri gözükür, bağışıklık sistemi baskılanır. bu kişilerde satafilokok enfenksiyonları sıktır. kilo kaybı ve kısa dönem libido artışı, ardından erektil disfonksiyon da bilinen etkilerindendir.
Bu uyuşturucu maddenin ayrıca kötü yanı her yerde kolayca üretilebilmesi ve diğer uyuşturucu maddelere nazaran daha ucuz ve kolay tedarik edilmesi.Bu uyuşturucu maddenin etkilerini tanımı ayırca yaşanmış hayattan kesitleri izlemek isterseniz buradan ve şuradan izleyebilirsiniz.

Kristal Met ülkemiz de büyük bir sorun haline gelmiştir, ülkemizin doğusu batısı fark etmeksizin her yerini sarmıştır, bu madde insanı hemen öldürmese de öldürmekten beter ediyor, insanların yüzüne bakacak haliniz kalmaz. O yüzden sevdikleriniz ve aileniz için uyuşturuculardan uzak durun!



Alkol, Uyuşturucular ve uyarıcılar hakkında okunması gereken bir yazı !


Afyon

Afyon, Opium

Sümerlerin “zevk”, “tazelenme” anlamına gelen“HUL”kelimesiyle ifade ettikleri ideogramları, ilk defa afyonun kullanımından bahsetiğinde M.Ö 5000 yılı imiş. Bundan 1500 yıl sonra bir mısır papirüsü, alkolün icat edildiğini yazmış. Tahmin ediliyor ki, alkolden 500 yıl sonra çinliler çay içmeye başlamış. M.Ö. 2500 yılında Dwellers Gölü etrafında yaşayan İsviçreliler haşhaş çiçeği çiğnemeye başlamışlar. En eski mısır yasaklarından biri olarak kabul edilir; bir rahip öğrencisine “Ben, senin efendin, sana tavernalara gitmeyi yasaklıyorum. İblisler kadar aşağılık olmaya başladın!” diye yazdığında, tarih M.Ö 2000 imiş. M.Ö. 350 yılından kalma bir özdeyiş, “Ölmek üzere olanlara güçlü bir içki verin, Huzursuz olanlara da şarap; bırakın içip hallerini unutsunlar, ve acılarını bir daha asla hatırlamasınlar” diye öğütlemiş. Theophrastus, haşhaş suyu hakkında tartışmasız ilk referans olarak kabul edilen kayıtları M.Ö 300 yılında tutmuş. “Sürüler için çimenleri, ve insanlar yetiştirsinler diye bitkileri getirdin ki topraktan yiyecek sağlayabilsinler, ve kalplerini rahatlatmak için şarap yapabilsinler”diye yazmılmış Zeburda, M.Ö 250 yılında. Bu sıralarda Konstantinapol Piskoposu Aziz John Chrysostom (M.Ö. 345-407) şöyle serzeniyormuş halkına: “Ağlayanları duyuyorum; ‘ Artık şarap yok mu?! Ahmaklık bu! Delilik! Bu istismara yol açan şarap mı ki?! Sorarsanız ‘hayır’ derim. ‘Jurnalciler var diye ışık yakmayacak mıyız, ya da zina var diye kadınlar olmasın mı?!” Gene M.Ö 450 yılında, Babil Kutsal Kitabında “Şarap tüm ilaçların başındadır. Şarap olmazsa başka uyuşturuculara gerek duyulur” yazmış. 1. yy ın başında Çin ve Uzak Doğunun birçok yerinde afyonun kullanıldığı biliniyormuş. İstanbul’un fethinden 40 yıl sonra Amerika Kıtası’nı keşiften dönen Christof Kolomb, tütünü Avrupaya tanıtmış. “Bir parça domuz eti alın, bir yahudinin yatağında 9 gün bekletin. Sonra toz haline getirip bunu sarhoşa içkisiyle karıştırıp içirin. Bir yahudinin domuzdan köşe bucak kaçtığı gibi alkolden kaçacaktır.”1500 yılında bir ingiliz tıp tarihçisi olan J. D. Rolleston sarhoşluğa karşı bu tedaviyi önermiş. 1525 de Paracelsus, afyon ruhunu farmakoloji literatürüne kazandırmış, adına da Laudanum demiş.Zaten bundan sonra işin iyice boku çıkmış.17. yy da Waldeck Prensi, bir kahve tiryakisini ihbar eden herkese 10 Tolar (thaler) ödeyeceğini vaadetmiş. Czar Michael Federovitch, Rusyada üzerinde tütünle yakalanan herkesi idam ettiriyormuş. 1650 de Bavyera, Saxonya da tütün yasaklanmış ama pek kar etmemiş. IV. Murad hakkında Edward M. Brecher şöyle yazıyor: “Sultan Murad’ın seyahatlerinde ya da teftişlerinde gittiği her beylik, artan feci idamlarla bariz şekilde göze çarpıyordu. Cephede bile sigara içen askerlerini kafalarını uçurarak, asarak, çarmıha gererek ya da el-ayaklarını kırarak cezalandırması şaşırtırtmayı severdi. Mamafih, tüm bu zulüm ev korkuya rağmen tütüne karşı olan arzu dinmedi.”Kaynaklar:* Alfred R. Lindesmith, “Addiction and Opiates”* Ashley Montagu, “Refelections”* Burton Stevenson, “The Macmillan Book of Proverbs”* Edward M. Brecher “Licit and Illicit Drugs”İşte tarihte böyle yazıyor uyuşturucu kullanımının başlangıcı. Yüzyıllardır insanlar bir sebepten ötürü kafalarını iyi etmeye uğraşmışlar. Bunun için denedikleri yolların haddi, hesabı yok. Peki biliyor muyuz kafamız nasıl iyi olur?Çoğumu insanın etkilerini bilmeden kullandığı çeşitli “kafa iyi edici”ler, aslında sandılanın aksine, çoğu zaman telafisi mümkün olmayan arazlar doğuruyor. Kafamızı iyi ederken neremizle nasıl oynuyorlar tahmin bile edemezsiniz.Bu yazı bunun hakkındadır.

elektron mikroskobunda bir nöronun görünüşü
Başlamadan önce, yazıyı okurken karşınıza çıkacak bir takım terimleri basitçe anlatmaya çalışayım.Uyuşturucu etkilerken, elinize iğne batırdığınızda olandan farklı bir yol izlemez. Baş kahramanlarımız nöronlar. Nöronlar, beyninizi isteklerini size, ya da sizin isteklerinizi beyninize ileten kablolardır. Bunu yanı-sıra, herhangi bir hissi, duyguyu da iletirler. Tıpkı uzatma kabloları gibi Birbirlerine bağlanarak vücudun her yerine dağılırlar. Elinize iğne batırdığınız zaman “tez bunu canı acıtıla” mesajını ileten nöronlardır. Bir tiryaki mola yerinde sigarasını yaktığında “tamam, nikotin seviyesini normale çekin” mesajını gene nöronlar iletir. Tabii ki bu iletiler elektrik akımı şeklinde tezahür eder.
Sol avucunuzu açın, sağ elinizi de yumruk yapıp sol elinizle kavrayın, ama avucunuz yumruğunuza değmesin. Sol dirseğiniz yerinde bir yumruk daha, sağ dirseğiniz yerinde de açılmış, başka bir yumruğu kavramaya hazır bir avuç daha olduğunu, ve bu şeklin devam ettiğini hayal edin. İşte nöronlar bu şekilde birbirlerine bağlanır. Bir tarafını yumruk, bir tarafını da el olarak hayal ettiğiniz önkolunuz tipik bir akzon modelidir. Yumruk olan taraf sinir hücresinin gövdesidir. Kolunuz “akzon”yerine geçer. Yumruk olan taraftaki muştaya “dentrit” denir. Hani daha önce “avucunuz yumruğunuza değmesin” demiştim ya; o yumruğu kavrarken her muşta başına bir parmağınızın dokunduğunu düşünün, o parmaklarınız da sinapslar dır.
Şimdi yumruğunuzu tamamen (avucunuzu değdirerek) kavrayın ve sağ kolunuzu çevirmeye çalışın bakalım. Olmuyor muhtemelen, çünkü tutuyorsunuz. Aynı şeyi ellerinizi ıslatarak deneyin. “Vıck, vock” sesleriyle ıslak avucunuzun içinde yumruğunuzun kolayca çevrildiğini göreceksiniz. İşte o ıslaklık“nörotransmiter sıvı” dır. Sıvı, elektrik akımını daha net ve güçlü iletmeye yarar.
Aslında bu anlattığım, tam olarak şöyle bir şey:


“Sinaps yarığı”diye bir şeyden söz edeceğiz. Hani yumruğunuzu kavrarken avucunuzu değdirmiyordunuz ya, işte sonradan içine su, yani nörotransmitter sıvı doldurduğumuz boşluk da ona tekabül ediyor. Aslında tabii ben çok basit anlatmaya çalıştım. Normalde sinaps yarıkları parmaklarınızın muşta başlarına değdiği yerlerdedir, ama model olarak avucunuz gibi düşünmenizde mahzur yok.
Bir de “reseptör”ler var. Reseptör, kelime anlamı olarak “algılayıcı” demek. Avucunuzun ve yumruğunuzun ıslak olduğunu size anlatan şey reseptörler mesela. Derinizdeki algı reseptörleri, nöronlara “hmmm ıslak lan bu!” diyor, nöronlar da kulaktan kulağa oynar gibi “avuç ıslakmış”, “avuç ıslakmış” diye mesajı beyne kadar taşıyor. Elinizin pis olduğunu varsayın, aradaki ufacık bir kum tanesini aynı reseptörler fark edip “burada bir şey var” diye de ileteceklerdir. Yazıda, beyine etki eden maddeler, bu kum tanelerinin yerine geçecekler.
Meraklısı için bu kısım da şöyle bir şey.




Synaptic cleft: sinaps yarığı, dentride: dentrit, protain receptor: reseptör (verdiğim örnekteki kum tanesi de herhangi bir protein olabilir) Tüm bu şema, parmaklarınızın muşta başlarına dokunduğu yerin büyütülmüşü (ya da, daha basit olarak yumruğunuzu kavrayan avucunuz) olarak düşünebilirsiniz.Gelelim ‘kafamız nasıl iyi oluyor’ konusuna:METAMFETAMİNDopaminnakliyecileri (reseptörleri), dopamini uyarı çatlağına (sinaps yarığı) taşımakla görevlidir. Meth, dopamin taklidi yaptığı için nakliyeciler onu dopamin sanıp hücrelere taşırlar. Meth içeri girdiğinde dopamin keseciklerinden dopamini dışarı atar. Fazla gelen dopamin, nakliyecileri tersine çalıştırır. Nakliyeciler dopamini içeri alacaklarına uyarı yarığına boşaltırlar. Dopamin yarıkta mahzur kalınca, tekrar takrar reseptörlere yapışır, böylece hücre aşırı uyarılır. Müptela, kendini çok mutlu ve coşkulu hisseder, çünkü meth direk olarak beynin ödüllendirme sisteminde çalışır. Bu yüzden yüksek derecede bağımlılık yapacıdır.EROİN (imali konusunda bilgi içereceği için link vermiyorum)
Normalde bastırıcı reseptörler dopamini bünyeye salmaz, tutarlar: Böylece her daim Polyanna gibi dolaşmayız. Vücudumuz, normal sebeplerle doğal afyonlar salgıladığı zaman bu reseptörler devre dışı kalır. Tabii o zaman da dopamin dışarıya salınır. Eroin bu doğal afyonları taklit eder, gider afyon reseptörlerine yapışır. Bünye de dopamini yarığa salıverir. “Amman ne kadar iyiyim, her şey yolunda” moduna gireriz. Ancak hal tam olarak böyle değildir. Doğal afyonlar, aslında acı sinyallerini, strese tepkiyi ve duygusal iniş-çıkışlarımızda devreye girerler. Dolayısıyla, doğal ağrı gidericilerdir. Vücutta ağır bir yaralanma ya da benzer bir şey olduğunda devrye girip “yandım anammm”diye bağırmadan mantıklı davranmamızı sağlarlar. Bu tip dertli hastalara bu yüzden morfin verilir.
EXTACYExtacy, seratonini taklit eder. Seratonin reseptörleri tarafından algılanır. Aslında bünye için seratoninin kendisinden daha caziptir, cünkü emilimi daha kolaydır. Nakliyecilerin kafasını karıştırır. “Bu ne lan?! mutlu muyum değil miyim anlamadım”derken seratonin nakliyecileri (methamfetaminde olduğu gibi) görevlerini tersine yapmaya başlar. Aslında bünye, savunma mekanizmasının marifeti olarak her şeyin her zaman yolunda gitmesine uğraşır. Dolayısıyla; “her şey yolunda mı lan acaba?”diye şüpheyle sorduğunda da “neme lazım; değildir meğildir, ben en iyisi tedbirimi alayım” der ve verir seratonini, verir seratonini. fazla miktarda seratonin yarığa dökülür ve hücreyi aşırı uyarır. Seratonin, normalde zamanı geldiğinde sizi uyutur, zamanı geldiğinde iştahınızı açar, zamanı geldiğinde algılarınızı güçlendirir. Ayrıca bünyenin kendini ödüllendirem mekanizmasıyla dolaylı olarak bağlantılıdır. Yani mesela sevgiliniz sizi terk etmiş, basarsınız seratonini; karnınız açmış gibi gelir. Yersiniz çukulataları karnınızı doyurmayacağı halde, kendi ödülünüzü veriverirsiniz. Her şey kısmen yoluna girmiştir. Fazla geldiği zaman “ulan canım nasıl çilekli dondurma istedi yaa! uykum da var ama yemezsem ölücem. en iyisi kendimi ödüllendiriyim. Aaaaa şu herife bak nası da sevimli, tıpkı çilekli dondurma gibi. ben en iyisi onu yalayıp sonra kucağında kıvrılıvereyim” moduna girmeniz işten değildir.MARIHUANA (Cannabis)Vücudumuz, normal sebeplerle doğal afyonlar salgıladığı zaman dopamin reseptörleri devre dışı kalır. Tabii o zaman da dopamin dışarıya salınır. Bünyeye girende, mahallenin yerli cannabionidleri (anandamide) devreye girer, baskılayıcı reseptorlara giden nörotransmitterleri kurutur. böylece dopamin salınır. THC bu yerlileri taklit eder. Normalde anandamide vücutta çok cabuk çözünür, ama bu sahtekar ya, biraz daha fazla kalır. Anandamide gibi doğal afyonların gereksiz kısa süreli hafıza bilgilerini silmek, kendini relax ve ferah hissetmek, hareketlerin yavaşlamasını sağlamak gibi etkileri vardır. THC bu de aynı etkileri yapar, ama bünyede daha uzun süre kalır. Lakin bünye THC ye bağışıklılık sağlar, bu yüzden kişi otun dozunu her daim arttırır. Psikolojik bağımlılık sözkonusudur. Çoğunlukla fiziksel bağımlılık olmadan ruh hali düzeldiğinde normal yaşama devam edilebilnir.ALKOL
Bünyede bir takım “BABA” lar vardır. Bunlar baskıcı reseptörlere veri akışı sağlarlar. Bu GABA lar beyindeki bir çok alanda kontrolü sağlar. Mesela bünyeyi koltuğa oturtacakken “Hop! az sağ yap koç! Lan dur orası değil! şimdi kolu g*tüne girecek, azıcık sol yap! Hah! şimdi salıver düşsün” gibi komutlar vererek kafanızı-gözünüzü yarmanızı, ya da sıcaktan çok bunalmışken buz gibi bir gazoz içtiğinizde kontrolsüzce “BRRRRRRR” yapıp karizmayı çizdirmenizi engellerler. Pardon GABA mı dedim???; neyse.Bu GABA lar eski kulağıkesiklerdendir, ağır abilerdir. Oturmasını, kalkmasını bilirler. Bünyenin cello delikanlıları GLUTAMATlar (glutamate) gibi değillerdir(harekete geçirici nörotransmiter). Gluatmatlar, ufacık bir gürültü olsa “Lan koşun aşşaa mahallede olay var” diye birbirlerini fiştekleyip duruma göre dopamin, saratonin, adrenalin; artık Allah ne verdiyse girerler. Tabii, BABAlardan korktukları için çok abartamazlar. Abartırlarsa BABAlar gelip üst araması yapar, ne bulurlarsa hacılarlar. Vesselam, böylece asayiş genelde berkemal kalır.Ama bu alkol var ya bu alkol! Bu böyle puşt gibi, ipne gib bişidir. Fitnecidir resmen yahu! İkili oynar. İlk önce BABAlara gider; “Abi, bakın bünye tehlikede, ağırlığınızı iyi koyun. Şimdi gençler olaya girerse tutamayız, siz baştan gidip bunların emanetleri toplayın, bi bela çıkmasın”diyerek bunları doldurur, sonra GLUTOMAT lara gider, “Abilerim benim beaaaa! Hadi gelin okeye, 75 den düşecez, tabelacı benim” diye bunları meşgul eder. Halbuki ortada bi bok yoktur, ama ola ki alkol bünyedeyken “lan gidelim Kazaskere de bi kokoreç yiyelim” moduna girdiniz, Sizi yerinizden kaldıracak dopamini bulamazsınız (BABAlar kesmiştir), hadi ola ki bir gayret kalktınız, oraya gidene kadar ayık kalmanızı sağlayacak adrenalin yoktur (haa ama yemek yemek yerine alkol alalım derseniz, o zaman başka. Tabelacı hemen olayı organize ediverir). Bir de arabayla gitmeye kalkarsanız! offff! sakın ha!.
- Olum bastırsana lan şunu frene!- Lan bi dur skicem şimdi ha! çifte dönüyorum!gibi bir muhabbet olur, bu da o frene basmanızı en az 0,4 saniye kadar geciktirir. “Yemişim 0.4 saniyeyi! o kadarla mı adam olacam be!” diyebilirsiniz tabii.
Dalgıçlarda bir laf vardır. Derler ki; “bıçak sana pek lazım olmaz, ama bıçaksız sakın dalmayın. Lazım olduğı zaman yanınızda olmazsa, bir daha hiç lazım olmaz”.
Artık siz bilirsiniz; yerse.KOKAİNHani şu dopamin nakliyecileri vardı ya; onlar gerektiği zaman dopamini yarığa boşalttıkları gibi, iş bitince de geri toplarlar. Kokain pusuya yatar, dopaminler yarıya dökülünce, gider nakliyecileri tıkar. Böylece dopamin hep uyarı yarığında kalır tekrar tekrar hücreye hücum eder. Diğer bir çok uyuşturucu gibi kokain de ödül patikasında çalışır. Ama müdahale ettiği bir bölüm daha vardır; beynin istemli hareketlerimizi kontrol eden kısmı, yani motor sistem (motor iletişim, motor association). Müptela devamlı bir şeyler yapmak ister ve asla tatmin olmaz. Kıçlarında kurt varmış gibi zıplayışları bu yüzdendir.LSDLucy in the Sky Wİth Diamonds (Lucy, elmaslarla göklerde). Hakikaten bu kadar yalancı bir maddedir. Seratonini taklit eder. Aslında yaptığına pek ‘taklit etmek’ denemez, çünkü allah için işini o kadar iyi yapar ki, seratonini aratmaz. Seratoninin sağladığı her şeyi vücuda temin eder. Tabii bunu seratonin reseptörlerine yapışarak yapar. Bünyede bir çok seratonin reseptörü vardır ve hepsi farklı bir işten sorumludur. LSD bunlardan bazılarına yapışır, ama her zaman aynı şekilde değil. Bazen bastırıcı, bazen de kışkırtıcı etki yapar. Çok komplike algısal etkileri vardır. Kolunuzu kaşırken vaşak seviyor gibi hissedebilir, ya da annenizi görünce çaydanlık sanabilirsiniz. LSD ve diğer halosünojenler beynin ‘locus coeruleus’ (LC) denilen yerini uyarırlar. locus coeruleus (‘locus ceruleus’ diye de geçer), latince ‘mavi nokta’, ‘mavi yer’ (the blue location) demektir. Beynin henüz tam olarak tanımlanamayan %60 lık kısmından biridir. Sadece ayık kalma,bir işe başlamaya karar verme, istemsiz hareketler (tikler) gibi bir takım fonksiyonları olduğu biliniyor. LC den bir nöron, beynin her biri değişik onlarca noktasına bağlı olabilir. Karşı apartmanda konuşanları duyduğunuzu sanabilir, hatta duyabilirsiniz. Birisi isminizle size seslenirse armut tadı alabilirsiniz, vs.LCnin Postsynaptic responsiveness, yani uyarı sonrası tepki vermede etkili olduğu ölçümlenenler arasında. Yani, tüm bunlardan daha da kötüsü, bu tip asit türevleri vücuttan atılsalar bile, LC de yarattıkları kargaşa kalıcıdır. Sadece bir kere kullansanız bile 3 sene sonra kafanız aynı şekilde ve aniden iyi olabilir. Bu otobüste olursa en fazla sizi dışarı atarlar, ama kız istemeye gittiğinizde falan olursa kanınız akabilir.KODAİNPapaverin, dionin, morfini noskatin vs. gibi bir afyon alkoloididir. Sentezlenip belli kimyasallarla karıştırıldığında uyarıcı ve uyuşturucu etkisi vardır. Yani (dozuna ve sentezleniş şekline göre) hem nörotransmitterleri hem de nöroinhibitörleri (baskıcı nöronlar) uyarabilir. Üniversite yıllarında geç saatlere kadar ders çalışabilmek için öksürük şurubu içerdik.dexan,tussidfed kodain içerdiği için yasaklanan öksürük şurupları arasında. Belli bir dozdan sonra cin gibi gözleriniz pörtler. Hatta tylolhot gibi bir parasetamol içeriğiyle birlikte hafif uyku verir. Maaz-ı allah adamı mal gibi eder.Çok kaşındığı için (kodainin en sık görülen yan-etkilerinden biridir) alüminyum bulaşık teli kullanarak elinin ulaşabildiği her yeri cılk ete varana kadar ‘kaşıyan’ birine rastlamıştım.AFYONİki ana alkaloid içerir;Phenanthrenes (narkotik alana giren kısım bunları içeren versiyondur) ve Isoquinolines (bunların genel sinir sistemi üzerinde önemli etkileri bulunmaz).Hem deva, hem cefa verir. 2 gr afyondan 120 ila 250 miligram morfin elde edilebilir ki bu doz, insan için ölümcüldür. Dozu ayarlanarak kullanıldığında beyindeki acı merkezlerini uyarır ve acıyı bastırır. Değişik işlemlerden geçirilerek eroin elde edilir.TOKSİKLER (sınırlı, ama güzel bir kaynak)Anlatmaya bile elim varmıyor. Adı üzerinde ‘zehirler’. Toksikomani, toksik madde bağımlılığıdır. Her toksik maddenin etkin maddesi ve vücutta müdahale ettiği kısım farklı ve birbirinden fecidir. Diğer uyuşturucularuın çoğunda olmadığı şekilde, toksikler ağırlıkla merkezi sinir sistemini etkiler. Etkileri kalıcıdır. çözücüler (solventler), yapıştırıcılar, uhular, aerosoller, propanlar, tiner ve benzin bu gruba dahildir. Hepsi yasal ve ucuz olduğundan temin etmesi kolaydır ki bu özellikleri bunları çok daha tehlikeli bir hale getirir. Çoğu toksik maddeye karşı vücutta tolerans gelişir, yani kullanıcı muntazaman doz arttırma gereği duyar. Her ne kadar sigara ayrı bir bağımlılık olarak değerlendirilse de, tütünden farklı olarak, sigara kağıdındaki selüloz yanarken çıkan gazlar toksiktir. Nikotin ile beraber, sigara da vücutta tolerans geliştirir ve doldurmak zorunda olduğunuz boşluk her seferinde büyür.Kavgacılık, aldırmazlık, yargılama bozukluğu, sersemlik, nistagmus (göz titremesi), geveleyerek konuşma, yürürken sendeleme, uykulu hal, tepki yavaşlaması, titremeler, kasların zayıflaması, görme bulanıklığı veya çift görme, aşırı neşe, komaya varabilecek bilinç kaybı. Uçuculara bağlı olarak deliryum, kalıcı bunama, psikotik bozukluk ve duygudurum veya bunaltı bozukluğu, başta uçucular olmak üzere toksiklerin etkiler arasındadır.Fensiklidin bağımlılıği gibi aşırı örnekleri vardır. Fensiklidin aslında veterinerlikte at sakinleştirici olarak kullanılan ağır bir maddedir. Ketamin de bunun gibidir. Argoda “Melek tozu”, “kristal”, “barış hapı”, “süpergrass”, “hap, roket yakıtı” gibi isimlerle anılsalar da, hipertansiyon ve kalp hızının artması, uyuşma, ağrı duyumunda azalma, sarsak hareketler, konuşma peltekleşmesi, kas katılığı, kasılma veya koma, ses duyumunda artış gibi ağır etkileri hiç olumlu değildir. Fensiklidin alımından sonra 1-2 günde psikoz benzeri tablodan çıkılır. Bağımlılığında düşünce bozukluğu, reflekslerin azalması, bellek kaybı, dürtü denetimi kaybı, uykululuk, çökkünlük, yoğunlaşma bozukluğu olur. Fensiklidine bağlı psikotik bozukluk, duygudurum bozukluğu, bunaltı bozukluğu gelişebilir.—Geçenlerde biryerlerde fasıldayız, şarkılar söyleniyor, yan masadaki 20 lik ağır abilerle muhabbete entegre olduk. Bir tanesi vardı; sanırsınız Küba, Amsterdam arası mekik dokuyor. Nasıl bir derdi varsa abinin, kullanmadığı bok kalmamış, hemi de ballandıra ballandıra anlatıyor her birini.
“Ars longa, vita brevis”dermiş eskiler. Aman derim gençler.Hayat kısa, sanat sonsuz, deneyim yanıltıcı (diye aşık memo da değinmiştir vakt-i zamanında)…Kanuni demiş ki;“Yeryüzünde muteber bir nesne yok devlet gibi,Olmaya devlet Cihanda bir nefes sihhat gibi”
Barış da bunun üzerine şöyle yazmış:“usta terzi dar kumaştan bol gömlek dikerdoğru tartan esnaf rahat huzurlu gezereğrinin ve doğrunun hesabı mahşerdedünyada biraz huzur herşeye bedelsağlığın nasıl gülüm sen ondan haber verilaç neye yarar vade gelmişse eğerhalk içinde muteber bir nesne yok devlet gibiolmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibihan senin hamam senin konaklar senintarla senin çiftlik senin bağ bostan senindiyelim ki dünya malı tümünden seninağız tadıyla yersen bir şeye benzersağlığın nasıl gülüm sen ondan haber verilaç neye yarar vade gelmişse eğerbarış der biraz tuzum ekmeğim olsabuz gibi pınar suyundan bir testim olsabir de şöyle püfür püfür bir çınar gölgesikaç kula nasip olur ki keyfin böylesi…”
Bu da bu yazıya nokta olsun (anlamışsınızdır siz onu)…

alıntıdır..